16 Kasım 2015 Pazartesi





                                      DELİCE

                                HANDE ALTAYLI


         Delice Hande ALTAYLI tarafından yazılmış olup, Doğan Kitap'tan çıkan 311 sayfalı bir roman.

        Öncelikle kitabın sürükleyici olduğunu söyleyebilirim. Elinize alıyorsunuz ve bitiriyorsunuz. Kurgusu basit, olay örgüsü basit, anlatım basit bu kadar basit olunca okunması da kolay oluyor. Karakterler içinde aynı şeyi söylemem mümkün yüzeyde kalıyor öyle derinlemesine bir analiz bulunmuyor.

        Romanımız 484 haneli Çakalağzı Köyünde geçiyor. Köy yaşamından çok, köydeki toplumsal baskıyı okuyorsunuz. Örneğin; ana karakterimiz Meryem adında 29 yaşında bir kadın. Doğduğu zaman adı köyde uğursuza çıkmış, çirkin olarak betimlenmiş, ağzına geleni sayan, kimseden korkusu olmayan, kabadayı bir kadın Meryem. Böyle olunca 29 yaşında evlenememiş, köyde adı evde kalmışa çıkan bir kadın. Bu kızı tek isteyen ise köyün zenginlerinden biri olan Osman Efendi'nin, zeka geriliği olan oğlu deli Kazım. Topluma uyum sağlayamazsan, toplumdaki uyumsuz insanlarla birlikte olursun gibi bir fikir ortaya çıkıyor, tabiki bu birazda kadın olunca geçerli roman olsa bile hiç bir erkek zeka geriliği olan zengin bir kadınla evlendirilmez. Kitaptaki diğer önemli not: en yakın arkadaşın sırdaşın olsa dahi güvenme, arkandan iş çevirebilir, sana en büyük darbeyi indirebilir. İkinci not ise; aşkta mantık yok, nefes aldığın her an onu zikredersin ve sevgiliye kavuşmak için kendini tehlikeye atabilirsin, aşk varsa mantık yok olur.

      Keyifli okumalar....

11 Kasım 2015 Çarşamba





                         ALGERNON'A ÇİÇEKLER                                
                                  DANIEL KEYES


          Kitabımız Daniel Keyes yazdığı Koridor yayınları'ndan çıkan Algernon'a çiçekler... 325 sayfadan oluşan kitabı Handan Ünlü Haktanır çevirmiş.

          Kitap,  IQ seviyesi normalin altında olan Charlie Gordon'un hikayesini anlatmaktadır. Charlie çocukluğunda annesinin onu zeki bir çocuk olması için zorlaması, anne sevgisini bu dönemde alamaması nedeniyle gerçekten zeki olmak istemektedir. Böylece hem annesinin sevgisini kazanmış olacak hem de kız kardeşine ağabeylik yapabilecektir. Bu amaç doğrultusunda bir araştırmaya denek olur. Daha önce Algernon adında bir fareye denenen ameliyat, insan olarak ilk kez Charlie'ye denenecektir. Charlie ya çok zeki olacak ya daha geri gidecek ya da olduğu noktada kalacaktır. Çünkü araştırmanın sonucu belirsizdir.

         Bu araştırmanın gelişim sürecini ise  Charlie'nin günlüklerinden okuyoruz. Günlüklerinde ilk başlarda çocukça ve imla hatalarıyla dolu olan yazılar, Charlie'nin zeka seviyesi geliştikçe daha karmaşık cümle yapılarına dönmeye başlıyor.

          Bana göre, kitabın edebi değerinden çok içeriği önem taşıyor. Charlie zekası geliştikçe kibirleşen ve yalnızlaşan birine dönüşüyor ameliyattan önce ise tamamıyla çevredeki insanlara karşı çocuksu bir duruşu ve saflığı var bu ise insanların onunla dalga geçmesini kolaylaştırıyor.Günlük hayatında yaptığı işi oldukça seven Charlie zekası geliştikçe yaptığı işin aslında kimsenin yapmayı istemediği işler olduğunu farkediyor. Yani kendisinin ameliyattan önceki ve sonrasındaki halini ve kendine bakışını izliyoruz.  Kitapta Charlie'nin arkadaşları ve çevresi zeka olarak geri olduğu durumlarda onu aşağılarken, zeka olarak yükselme döneminde insanlar onunla arasına mesafe bırakıyor. Kitap bize kendimizden farklı olan insanlara karşı bakışımızı da izletiyor. Kendi durumumuzdan iyi olan insanlara karşı mesafeler bırakırken kendimizden daha kötü olduğuna inandığımız insanlara karşı daha aşağı görüyor ve davranışlarımızı ona göre şekilleniyoruz.
 Ve her şeyden önce kitabın içeriğinde, çevremizdeki insanları kusurlarıyla birlikte kabul etmemiz gerçeği yatıyor.